Bir kültür ve gezi blogu olarak bu yazıda sizlere Gökçeada’da yaşamak nasıl bir şey, bunu tasvir edeceğiz. Özellikle İmroz’a taşınmak isteyenler ve hayatının geri kalanını küçük bir Ege Kasabası’nda geçirmek isteyenler, bu yazıdan sonra seçimini Türkiye’nin en büyük ve bizce yaşamak için en huzurlu adası Gökçeada’dan yana kullanabilirler.
Gökçeada’da Hayat
İşte size Gökçeada’da Yaşamak: Mavinin içerisinde biraz yeşil, biraz sarı ⛱ Uçsuz bucaksız tarlalar 🌾 koca koca dağlar ⛰ ve eşsiz ormanlar 🌳 … Nar ağaçları çiçek açmış 🌺 Zeytinler, meyvelerini uzatmış 🌑 Rumların tavernaları, Türklerin lokantaları 🎑 Herkes arkadaş, herkes mutlu burada 🎠 Bozcaada’nın turist yığınlarından eser yok 👫 burası gerçekten tatil yapmak isteyenlerin 🎪 keşfetmeyi sevenlerin mekanı 🏕 Yerleşim birimlerinin arası açık 🦉 alabildiğine zeytin, alabildiğine yeşillik 🍏 huzurun sessizliği her yere hakim 🗺 adanın güler yüzlülüğü herkese yansımış 🎨
İşte size Gökçeada’da Yaşamak 🎻 tıpkı güzel bir melodiyi duymak gibi 🎼 atlıyorsunuz arabanıza 🚗 çıkıyorsunuz yollara 🛣 her yer keçi 🐐 tüm canlılar mutlu 🦚 nüfus sadece 6500 kişi 👫 yaz mevsimi hariç, işi olmayanın kalmadığı ada 📜 ıssız değil, huzurlu aslında 🏕 her gün kalkan feribotlar 🚢 anakara ile asla kopmayacak bir bağlantı 🎢 hem uzak hem yakın 🚨 işte size Gökçeada’da Yaşamak 🚲
Gökçeada’nın Doğası
Edebiyatla olan ilişkimize mesafa koyup adayı daha sade bir dille anlatalım. Bitki örtüsü çok çeşitli olan adada meyve ağacı bolluğu yaşanıyor. Nar, karadut, zeytin, sakız gibi birbirinden değerli bitki ve meyveler adanın hemen hemen her yerinde yetişiyor. Yani şu şehirlerde aradığınız “organik” gıdalar adadan fışkırıyor.
Gökçeada’da Yaşamak için Basit Bir İş Fikri
Yanlış bir algı yaratmayalım. Görece çorak kalmış topraklar da bulunuyor İmroz’da. Ancak onlar bile adaya başka bir renk, başka bir huzur katıyor. Madem Gökçeada’da yaşamaya karar verdiniz, bilin ki bu adada nane ve maydanoz pek ekilmiyor. Pazarlarda bulunmuyor, anakara Türkiye’den; Çanakkale’den temin ediliyor. E bu kadar kolay çıkarılan maydanozu ekip de neden satmayasınız ki bu güzel adanın güzel insanına, esnafına, işletmecesine… Adaya taşınacaksanız, buralarda taş yemeyeceksiniz ya!
Gökçeada’nın En Özel Canlıları
Siz Tuz Gölü deyince hep Ankara’yı düşündünüz belki bugüne kadar. Ancak adada harika bir göl olduğunu hayal edemediniz asla. Evet var. Adı da Tuz Gölü. Burası Gökçeada Tuz Gölü. Burada onlarca kuş türü yaşıyor. Hepsi çok özel. Ama bir de flamingolar yaşıyor. Her biri birbirinden güzel.
İmroz’un Sevimlileri
Bir onlar, bir de keçiler. Dağ, taş, dere, bayır keçi. Hikâyesi de çok enteresan bu keçilerin. Adada keçisi olan yerliler salıyor bunları koca adaya. Gezip duruyor bu güzellikler oradan oraya. Sonra sezon bitince hummalı bir çalışma. Bir anda tüm keçiler bir arada. Kimin ki kimin belli değil! Herkesin payı neyse, ortadan gelişigüzel bölünüveriyor sahiplere. İşte o yüzden, özgür ve bağımsız geçen aylarda, en organik beslenen de bu keçiler adada.
Gökçeada’da 1 Gün
Gökçeada’da yaşamak istediğinizde, bir hafta sonunuz nasıl geçecek, hemen paylaşalım: Sabah uyandınız. Güneş adanın her yerinde var olan tepelerin üstünden ya da bulunduğunuz yere göre denizin içinden doğuyor neşeyle. Kahvaltınız bol zeytinli. Çünkü ada zeytinli! Reçeller içinde karadut mutlaka var. Hatta belki de meyve suyu da masada! Peyniriniz tabii ki keçi sütünden. Türk fırınından ekmeğinizi aldınız. Yediniz, kalktınız. Çarşıya alışverişe gidiyorsunuz. Rum lezzetleri üreten pastanecinizden Efibadem kurabiyelerini çantaya doldurdunuz. Plastik poşetin yasak olduğu Gökçeada’da kese kağıdıyla alışveriş yapılan pazara girdiniz. Soğuk sıkım zeytinyağı, adanın en nefis kekikleri, çeşitli baharatları, meyvesi, sebzesi doldurdunuz.
İmroz’da Öğle Vakti
Et yiyorsanız Türk kasabınıza, deterjan ihtiyacınız için Rum esnafınıza uğradınız. Adanın dedikodusu bol! Nüfus az, insanlar tanış-akraba. Ali’yi, Veli’yi çekiştirdiniz, evinize döndünüz. Keçi etinden yemeğinizi, “organikliğinden şüphe etmeyeceğiniz sebzelerinizden” yaptığınız salata ile yediniz. Havlunuzu kaptınız, şnorkelinizi ve sandalyenizi sırtlandınız, doğru Yıldız Koyuna. Balıkları, onlarca farklı çeşidini görmeye; Türkiye’nin ilk Milli Su Altı Parkında yüzmeye daldınız. Yorulunca, eve doğru yola koyuldunuz. Bir ağaç, üstü dut. 5 – 10 tane mideye. Bir tane de erik, hafif de kiraz, e haydi artık eve.
Gökçeada’da Akşam
Mevsim yaz ama ev serin. Çünkü ev taştan. Tadile edilmiş eski bir Rum Evi. Ne anılar, ne güzelliklerle dolu bir yaşam yeri. Efkârlandınız. Anlaşıldı, akşama Kaleköy’desiniz. Ama şimdi, adanın taze olta balıklarını yiyip, mastika ile kahve içme zamanı.
Ya sonra…
Gökçeada’da Gece Hayatı
Düşündünüz taşındınız, Kaleköy güzel ama benim keyfim geldi dediniz, eğlenmeye Tepeköy’de bir tavernaya doğru hemen yola koyuldunuz. Rum ezgileri, Rum işletmecileri ve Rum mezeleri. Yediniz, içtiniz, güldünüz. Merkeze gelip de çorbanızı gömdünüz. Neşeniz yerinde. Gökçeada Gece Hayatı nın kalbine doğru, Kaleköy e vardınız. Liman da oturup yıldızlara baktınız. Yürürken Eleni’deki insanların neşesi, yandaki bardaki gençlerin heyecanı ve aile çay bahçesindeki güzel ailelerin mutluluğu gözünüzden film şeridi gibi geçti. Artık eve…
Son Söz
İşte Gökçeada’da yaşamak böyle. Her anı bir keyif, her anı bir keşif. Gökçeada’da gezilecek yerler saymakla bitmez, adanın zevki anlatmakla öğrenilmez. Siz de adaya, adayı yaşamaya gelecekseniz ister 1 günlüğüne ister 1 ömürlüğüne, merak ettiklerinizi yorum kısmından sorabilirsiniz.
Gökçeada’da Bir Rum Köyü Keşfedin!
Size bir örnek olması için adanın en eski ve en güzel köylerinden Zeytinliköy’ü anlatmak isteriz. Zeytin ağaçları arasından, yüksek bir tepeye çıkıp ada manzarası eşliğinde Rum lezzetleri deneyip, ada meyveleri yiyebileceğiniz bu renkli köyde neler yaşanıyor bilmek için: Gökçeada Zeytinliköy yazısına tıklayarak gidebilirsiniz.
Gökçeada’da Şehir İçi Ulaşım İçin:
Ben Gökçeada’daki koylara nasıl gideceğim, köyleri nasıl göreceğim, yolları nasıl bileceğim derseniz de Gökçeada Ulaşım yazımız tüm sorularınızı yanıtlayacaktır. Otobüs sefer ve saatlerinden, adada araba veya bisiklet ile gezmeye tüm merak ettiklerinizi orada bulabilirsiniz.
Gökçeada’da Yaşamak yazımız burada bitiyor. Yolumuzun üstü Gökçeada, yolunuzun üstü olsun. Hayatınızı güzelleştiren yerler, ömür boyu yolunuza çıksın. Selam ve sevgiler!
Yıllar önce ceza evinde idim .Gerçi bizim bölüm siyasi mahkum olarak ayrıydı ama ,bazan normal mahkumlarlada karşılaşabiliyorduk .ilk defa o zaman duydum gökçe adanın imroz olarak adını.Bir mahkumun üstelik adli bir mahkumun anlatabileceğine olabilirki ? ama o gün bu gün hep adaya yerleşmek istedim..Defalarca adayı gezmeye geldim .dalışlar ve kamplar yaptım..Ama adaya yerleşme isteğim hiç geçmedi.Belkide bir kafa dengi bulamadığım için bu isteğim gerçekleşmiyor.
Merhabalar Kemal Bey, öncelikle “geçmiş olsun” diyelim. Ada gerçekten bizim de sizin de söylediğiniz gibi çok güzel. Burada yaşamak bambaşka bir deneyim olurdu. Ancak zaten sürekli kamp ve dalış yapmanız sizi bu konuda çoğumuzdan şanslı yapıyor. Umarız gönlünüzdekiler gerçek olur ve adanın gezgini değil de dilediğiniz gibi yerlisi de olabilirsiniz. Reçel satan bir abimiz vardı merkezde. Migros’un karşısındaki yerel ürün pazarında. Adını şimdi hatırlayamadık, bağışlasın bizi. O kendi reçellerini kendi üretirdi ve satabileceği satış ortakları arardı. Belki beraber ilginç projeler yapabilirsiniz. Yazdıklarınızı okuyunca bu aklımıza geldi 🙂 Saygı ve selamlar!
Bende iki ada arasında kararsız kaldım.bozcaada ve gökçeada yerleşmeyi düşünüyorum şehir karmaşasından ve sıkıcı insanlardan ,zahmet olmaz ise izlenimleriniz neler oldu gokceadada anlatirmisiniz
Selamlar, elbette anlatırız. Bozcaada, Gökçeada’ya göre çok daha küçük ve turistik. Her şeyden önce burada satılık ev ve arazi bulmanız çok daha zor. Mevcut olanlar çok daha pahalı. Gökçeada’da daha çok alan ve daha uygun fiyatlar var. Ayrıca çok daha huzurlu bir ada. Adada yaşayan Rumlar ve Türkler iyi dost olmuş durumda. Yerel halk sıcakkanlı ve sohbetsever. Herkes huzur içerisinde yaşıyor. Nüfus çok düşük olduğu için hemen hemen herkes birbirini tanıyor. Sizin yerinizde olsak kesinlikle tercihimizi Gökçeada’dan yana kullanırdık 🙂
belki gerceklesir …
Merhabalar, bu keyifli yazı için çok teşekkürler. Gökçeada’ya yerleşme hissi bir kez daha heyecanlandırdı beni. Peki burası badem, ceviz gibi bitkilerin yetişmesine uygun bir coğrafya mıdır?
Merhaba biz de bu güzel yorumunuz için çok teşekkür ederiz. Hem de nasıl uygun bir coğrafya! Öyle ki Gökçeada’da badem ağaçları, ceviz ağaçları yabani olarak dahi yetişiyor! O kadar güzel ki iklimi ve doğası… Bunların dışında etrafta bol bol böğürtlen, karadut, kekik ve üzüm görmüştük. Hatta bir kısmını da yemiştik. Yani kesinlikle uygun bir coğrafya diyebiliriz.
Merhaba benim bir sorum olacaktı gokceada da ziraat mühendisi olarak tayin istemeyi düşünüyorum fakat herkes adada yaşamın zorluklarından bahsetmiş doğalgaz yok kışları çok soğuk gibi bu konuda hakkında bilgilendirebilir misiniz çok kararsizim düşünceleriniz benim için çok önemli şimdiden teşekkür ederim
Evet bu konuda sorun var. Belediyeye ada nüfusu kadar bir bütçe tanındığı için hizmetler çok yetersiz durumda. Ancak apartmanlarda merkezi sistem var. Örneğin İstanbul’a göre daha düşük fiyatlara 12 aya bölünmüş aidat ile rahat edebiliyorsunuz. Onun dışında klimayla ısınma imkanı söz konusu. Bir de en önemli meselelerden birisi Gökçeada’da yaşamak için güzel şirin kiralık evler bulmak. İlanlara göz attıysanız fark edeceksiniz ki bazı evler Eylül-Ekim’den itibaren 8-9 ay süreyle kiralanıyor. Çünkü yaz sezonu için günlük ya da sezonluk kiralamalar daha pahalı olabiliyor. Bu sorun yaratabilir ancak yerel bir emlakçıyla çalışmak bu konuda size fayda sağlar diye düşünüyoruz. Bunlar dışında az sayıda dükkan var. Kitapçı az, kıyafet satan mağazalar az, çoğu global marka yok. Çok az nüfuslu bir ilçeden herhangi bir farkı yok. Küçük bir şehirden bile dezavantajlı olabilir. Ama 2 haftada ya da 3-4 haftada bir vapurla Çanakkale’ye geçtiğiniz sürece bunun da sorun yaratmayacağını düşünüyoruz.
Selamlar.. ben bu sabah rüyamda gördüm Gökçeadada ayakkabı mağazası yokmuş ayakkabı mağazası açmaya geliyordum gerçekten yok mu acaba?
Ah ah ah… yazları Gökçeada’da yaşamak için güzel bir fikir olabilir çünkü nüfusun artmasıyla satış imkanı da artar. Ancak şuanda SPORTİF Spor Malzemeleri ve Ayakkabı ile Lotto adında iki dükkan merkezde birbirine yakın konumlarda Kadri Üçok Caddesi’nde bulunmakta 🙂
Merhaba yazınızı keyif ile okudum. Çocuğunu tek başına büyüten bir anneyim. Antalya gibi bir şehirde yaşıyorum ve yeni bir sayfa açmak istiyorum. Uzun süredir farklı bir şehire yerleşme fikri doğrusu beni benden alıyor. Her ne kadar çok korkuyor olsamda bunu yapıp ayaklarımın üzerine basıp ben başardım diyebilmenin sevincini hayal etmiyor değilim. Çanakkale’ye gezmek için geldim gökçeadayı sadece isminden biliyorum ama kim yeni bir başlangıç için küçük bir adayı tercih etmesin ki bunca karmaşadan sonra sessizlik kulaga mükemmel geliyor. Evet benim için kesinlikle mükemmel gibi ama çocuğum için? Sizce çocuğumu yetiştirebileceğim eğitim konusunda sıkıntı yaşayabileceğim bir yer mi?
Merhaba hem Gökçeada merkezde hem de Bademli’de ilkokullar var. Ayrıca adada ortaokul, meslek lisesi ve Gökçeada Lisesi de yer alıyor. Ancak, eğitim kalitesi hakkında bilgi sahibi değiliz. Bu noktada sizleri yanlış yönlendirmek istemeyiz. Belki yorumları okuyan birileri sizleri aydınlatabilir. Sevgiler 🙂
Merhaba.
Öncelikle samimi paylaşımınız için çok teşekkür ederim kendi adıma. Zira bu tarz yerler için genelde “gelin, görün, havasını soluyun ama sadece yazlık olsun, mümkünse yerleşmeyin, hatta sakın yerleşmeyin “diyen çok kişi oluyor. Sahiplenme ve koruma içgüdüsünu anlıyorum elbette. Lakin bunu düşünen insanlar için çok kırıcı bir tutum oluyor.
Danışmak istediğim konuya gelince; ben aslında müzik öğretmeniyim ama yaşadığımız bu salgın sürecinde şartlar değiştiği için alternatif iş alanlarına yöneldik birçok müzisyen arkadaşım gibi. Ve şu an kendi mesleğim harici pilates eğitmenliği yapıyorum. Maddi olarak bir birikimim de yok ne yazık ki..ama tez vakitte uzun yıllardır İstanbul dan kurtulma hayali içindeyim. Velhasıl, bir kadın olarak bahsettiğim konular çerçevesinde Ada da yaşamda ne kadar başarılı olabilirim acaba cevabınız için şimdiden teşekkürler
Merhaba Gül Hanım, özellikle yeni yapılan çalışmalarla Gökçeada’nın bir organik tarım adası olabilmesi için büyük çaba sarf ediliyor. Bu noktada zeytincilik, arıcılık gibi birkaç kol ön plana çıkıyor. Kışın yüz yüze pilates eğitmenliği için yeterince ilgilenen bulmanız çok zor olabilir ancak adanın sunduğu imkanlardan faydalanabilirsiniz. Eğer sosyal medyada aktifseniz ve düzenli bir geliriniz varsa zaten dünya tamamen sizin eviniz halini almıştır. Seçim yapmak tamamen size kalıyor. Sevgiler
Merhaba yazınızı keyif ile okudum. Çocuğunu tek başına büyüten bir anneyim. Antalya gibi bir şehirde yaşıyorum ve yeni bir sayfa açmak istiyorum. Uzun süredir farklı bir şehire yerleşme fikri doğrusu beni benden alıyor. Her ne kadar çok korkuyor olsamda bunu yapıp ayaklarımın üzerine basıp ben başardım diyebilmenin sevincini hayal etmiyor değilim. Çanakkale’ye gezmek için geldim gökçeadayı sadece isminden biliyorum ama kim yeni bir başlangıç için küçük bir adayı tercih etmesin ki bunca karmaşadan sonra sessizlik kulaga mükemmel geliyor. Evet benim için kesinlikle mükemmel gibi ama çocuğum için? Sizce çocuğumu yetiştirebileceğim eğitim konusunda sıkıntı yaşayabileceğim bir yer mi?
Merhabalar,
Ben de Gökçeada yı bu sene keşfetme imkanı bulabildim. Gördüm,gezdim,konakladım. Bundan sonra orada yaşamak istiyorum. Fakat neresinde yaşayacağım bunu bilmiyorum, yani ev alsam nerede almam gerek? Hayalim bahçeli müstakil bir sahil evi.
Teşekkürler.
Merhaba, bu noktada Bademli Köyü sizin için nefis bir alternatif olacaktır. Özellikle buraya yoğunlaşmanızı şiddetle tavsiye ederiz. Yine Gökçeada Tuz Gölü ve Uğurlu Köyü denize yakın alternatifler bulduğunuz taktirde size huzurlu bir yaşam sunabilir.