Marken
Hotel New York Rotterdam

Corona Günlüklerinin altıncısında Hollanda’dayız. Bu ülke için iki farklı şehirden iki farklı arkadaşımızla birden konuştuk. İlk olarak çok sevdiğimiz arkadaşımız Alp ile kısaca durumu değerlendirdik. Kendisi Apeldoorn şehrinde international event management (uluslararası etkinlik yönetimi) masterı yapıyor. Aynı zamanda bir elektronik müzik prodüktörü. Bu stresli Corona günlerinde şuradan eserlerini dinleyerek enerjinizi yükseltip modunuzu değiştirebilirsiniz. Bambaşka bir tarzı var.

Fotoğraf: Alp

Bu yazının diğer konuğu ise Beste. Beste, gezgin bir gurme. Kendisi Groningen şehrinde clinical neuropsychology (klinik nöropsikoloji) masterı yapıyor. Aynı zamanda da bir psikolog. Dolayısıyla röportajında bize kaygımızı kontrol edebilmemiz için çok değerli ipuçları verdi. Biz onu Instagram’daki @lifewithapineapple hesabıyla tanıyoruz. Türkiye dahil, dünyanın dört bir tarafından bizi bizden alan mekan önerileri yapıyor. Salgını yendiğimizde, önerdiği mekanlardaki değişik lezzetleri keşfetmeye devam edeceğimize hiç şüpheniz olmasın! 

Fotoğraf: @lifewithapineapple

Biz ilk olarak Alp ile genel durumu, kısa ve öz bir şekilde değerlendirik. Daha sonra Beste ile, neler yaşadığını, Türkiye’deki karantina sürecini nasıl geçirdiğini ve Hollanda’da neler gözlemlediğini derinlemesine konuştuk. 

Röportaj 1 – Hollanda’daki Genel Durum

-Merhaba Alp, naber, nasılsın? Her şey yolunda mı?

Merhaba, iyiyim! Bütün gün evdeyiz, ders çalışıyorum. Onun dışında markete gidiyorum. Akşamları da yürüyüşe çıkıyorum kimsenin olmadığı yerlerde. Her şey yolunda!

Fotoğraf: Alp

-Bulunduğun yerde yönetim, salgına karşı nasıl önlemler aldı? Bizi bilgilendirebilir misin?

Hollanda’da bütün okullar tatil edildi. Çoğu dükkan kapalı. Restoran, barlar, cafeler de aynı şekilde. Sadece paket servis hizmeti veriliyor. Onun haricinde marketler ve eczaneler açık. Sokağa çıkma yasağı yok ama devlet insanların olabildiğince evden çalışmasını ve zorunlu olmadıkça dışarı çıkmamasını istiyor. 

-Alınan önlemleri yeterli buluyor musun? Sence başka neler yapılabilirdi?

Şuan için yeterli gibi duruyor. Sadece yiyecek alışverişi için dışarı çıkıyorum ve sokaklar genelde boş… İnsanların kurallara uyduğunu ve evde kaldığını gözlemledim. Sokakta olanların elinde zaten hep market poşeti oluyor.

-Orada yaşayan diğer insanlar (expatlar ve localler) konuyla ilgili ne düşünüyor, neler hissediyor?  Bu konudaki gözlemlerini aktarabilir misin?

Açıkçası çok fazla kişiyle konuşma fırsatım olmadı ama şuana kadar konuştuklarım da hep benimle aynı fikirde diyebilirim.

-Ürün tedariği sürecinde kişisel olarak sorunlar yaşadınız mı? En çok neleri temin etmekte zorlanıyorsunuz? 

Henüz bir sorun yaşamadım. Stoklar hızlı yenileniyor. Makarna, tuvalet kağıdı ve dezenfeksiyon ürünlerinin hızlı tükendiğini gözlemledim.

-Eklemek istediklerin var mı? Bizler için tavsiyelerin neler?

Herkese evde kalmasını ve gerekmedikçe dışarı çıkmamasını tavsiye ediyorum. 

Röportaj 2 – Hollanda’da Yaşananların İç Yüzü

-Merhaba Beste, öncelikle tekrar nasılsın? Zor bir şekilde de olsa ülkeye döndün. Kendini nasıl hissediyorsun?

Fotoğraf: @lifewithapineapple

Çok teşekkür ederim. Şu an için iyiyim, ama yolculukta gerçekten gergindim. Ben Hollanda’dayken bir anda sınırları kapattıklarına dair haberler gördüm, herhangi bir durumda da dönemiyorum sandım. Kendimi orada kalma psikolojisine hazırlamışken son 2 uçuş olduğunu öğrendim, bir anda kendimi valiz hazırlarken buldum. Bu yüzden biraz gergin bir süreçti.

-Tekrar çok geçmiş olsun. O zaman önce bu süreci konuşalım dilerseniz. Son 2 uçuş olduğunu nasıl öğrendiniz ve gelirken ne gibi aşamalardan geçtiniz?

Fotoğraf: @lifewithapineapple

Tabii. Ailem aradı, akrabalar, arkadaşlar aradı. Beste ne kadar orada kalacağını bilmiyoruz bak bu iş uzayabilir, dön dediler. Ben Hollanda’nın kuzeyinde yaşıyorum. Önce trenle Amsterdam’a ardından uçakla İstanbul’a geçeceğim bir yolculuk yapmam gerekecekti ve bu beni korkuttu. Haydi yolculuk da bir şekilde gergin de olsa geçer diye düşündüm ama en çok ya eve ve aileme hastalık taşırsam diye inanılmaz gerildim. Herkese telefonda ben kalıyorum kimseye bir şey taşıma riskini alamam dedim ama bir yandan da sevdiğim herkes Türkiye’deyken bu kararı vermek çok zor oldu. En son bir arkadaşım aradı, evine dönme bende kal 14 gün ikimiz de çıkmayız evden kimseye taşımış olmayız getirsen bile dedi, bu teklif üzerine dönmeyi kabul ettim ve şu an hala arkadaşımla ev karantinasındayız.

Ülkeme hastalık taşımak istemiyorum dediler

Uçuştan da bahsedeyim ama önce şunu söylemeden geçmek istemiyorum, benim yaşadığım yer, Groningen bir öğrenci şehri ve oradaki konuştuğum herkes aynı zorlu karardan geçti. Kimi kalmayı tercih etti kimi dönmeyi ama kimse için kolay olmadı. Yurtdışındaki öğrenciler için bu süreç çok zorlu geçti ve geçmeye devam ediyor. Hala ülkeme hastalık taşımak istemiyorum diye dönmeyen ama akli buralarda ailesinde kalan, uzakta bas etmeye çalışan bir sürü öğrenci olduğunu da biliyorum. Umarım en kısa zamanda bu durum çözülür, çünkü hepimizi psikolojik olarak da ciddi anlamda etkiledi.

Fotoğraf: @lifewithapineapple

Benim geldiğim uçak son uçaktı, uçağın ardından tamamen sınırları kapattılar ve bundan sonra gelecek öğrencilerin konsolosluk aracılığı ile ancak 14 gün yurtta karantina koşulu ile gelebileceğini bildirdiler. Benim bindiğim uçak çok büyüktü, çok sayıda turist ve özellikle de yaşlı insanlar vardı. Çoğunluk maskeliydi birbirlerine kolonya veya el dezenfektanı ikram ediyorlardı. Ama bunun yanında hala dikkat etmeyen, önemsemeyen, durumu ciddiye almayan insanlar olduğunu da görmek bizi gerdi ve üzdü. Uçakta hastalık ve virüs hakkında ayrıntılı bilgi veren yayınlar yayınladılar, kendimi black mirror bölümünde gibi hissettim. Form doldurmamızı istediler, kiminle kalacağız, hangi adreste kalacağız, hangi numaralardan bize ulaşabilirler, uçakta kimin yanına oturduk hepsini bildirdik.

Aile hekimim beni telefonla arıyor

Havaalanında da sadece semptom gösteren insanları kenara çektiler, bunun dışında ekstra bir kontrol olmadı, kenarda termal kamera vardı ama bizi çekiyor muydu emin değilim. Herhangi bir sağlık kontrolünden geçmedik.

Ama şunu da söylemeden geçmek istemiyorum, aile hekimim beni bu 14 günlük süreçte arayıp kontrol etmeyi ihmal etmedi, herhangi bir semptom gösterirsem aramamı söyledi. Yani yurt dışından gelenler olarak kayıtlarımız tutuluyor ve aranıp kontrol ediliyor diyebilirim.

– Havaalanı süreci gerçekten korkunçmuş. Arkadaşınızın teklifi bizi de çok mutlu etti. En azından dönebildiniz. Hollanda’daki hayatınıza geçmeden önce birazcık da karantina sürecinden bahsedelim. Karantinada neler yapıyorsunuz? Mesela alışverişinizi nasıl yapıyorsunuz? Her gün ateşinizi mi ölçüyorsunuz? Nasıl geçiyor evde günler?

Karantina’da evden hiç bir şekilde çıkmıyorum, bu gün 6. günüm. Alışverişimizi online uygulamalar üzerinden yaptık, arkadaşım da ister istemez benimle teması olduğu için dışarıya çıkmıyor. Evde de onunla elimizden geldiğince mesafeli kalmaya çalışıyoruz. Odamız ayrı, kullandığımız eşyalar ayrı. Evi bol bol havalandırıp güzelce dezenfekte ediyoruz. Bol vitamin alıyoruz ve bağışıklığımızı güçlü tutacak şekilde beslenmeye çalışıyoruz. Diğer kişilerle, ailemizle ve dostlarımızla görüntülü konuşma uygulamaları üzerinden iletişimimizi sürdürüyoruz, hatta oyunlar oynuyoruz. Sosyal mesafeyi korumak demek kendimizi tamamen izole ettik demek olmuyor böylece:) Her gün ateşimi ölçme gereği şu an duymuyorum herhangi bir semptom göstermediğim için. Ama tabii ki herhangi bir durum olursa diye de ateş ölçerimiz, ilaçlarımız evimizde hazır. Tabii ki karantinada olma ve istediğinde dahi dışarıya çıkamama psikolojisi insani etkileyebiliyor.

Ama bir psikolog olarak şunu da belirtmek isterim ki bu bir süreç ve yeri geldiğinde korkabiliriz üzülebiliriz endişelenebiliriz. Bu duygularımın farkına varıyorum, engellemek yerine bu duygularımın doğal olduğunu hatırlamaya çalışıyorum. Hepimiz zorlu bir zamandan geçiyoruz ve böyle şeyler yaşayabiliriz. Yalnız olmadığımızı ve evin içerisinde de bize iyi gelecek pek çok şey yapabileceğimizi hatırlamak gerek 🙂

Fotoğraf: @lifewithapineapple

-Özellikle, “sosyal izalasyon” derken reel izalasyonu kasdettiğimizi vurgulamanız çok değerli. Gerçekten de yeni medyanın ve teknolojinin bize sağladığı imkanlarla sosyalleşme devam edebiliriz. Çok güzel bir noktaya temas ettiniz. Dileriz ve umarız 14 günlük süreci sağlık içerisinde tamamlar ve bir an evvel sevdiklerinize kavuşursunuz. Arkadaşınıza da kucak dolusu sevgiler, ne iyi olmuş.

Evet biz bir sürü oyunlar oynuyoruz, mesajlaşıyoruz, Skype yapıyoruz, artık teknoloji neyse ki buna el veriyor ve kendimizi kapatmak zorunda kalmıyoruz. Fiziksel olarak temas etmesek de… Çok tesekkür ederim, umarım hepimiz için bu süreç çabucak en az hasar ile atlatılır ve endişelerimiz de sona erer. 🙏🏽✨

İnsanlar hükümet tedbir alsın diye imza topluyor

-Şimdi isterseniz Hollanda’ya dönelim. Her şeyden önce insanlar bilinçli mi? Yönetimi de soracağız ama gözlemleyebildiğiniz kadarıyla Hollanda’da yaşayanlar nasıl tedbirler alıyorlardı?

Hollanda’da durumun benim gözlemlediğim kadarıyla iyi olduğunu söyleyemeyeceğim. Benim Hollanda’daki sağlık sistemine zaten yaşadığım süreç boyunca güvenim çok azdı. Çünkü tamamen aile hekimi sistemi gibi ilerliyor ve çok çok ciddi bir problem yaşamadığınız sürece yardım almak için hastanenin kapısından dahi girmeniz mümkün olmuyor. Herkesin kayıtlı olduğu bir pratisyen doktor var, ona gidebiliyorsunuz o da ilaç yazmayacağım, hastaneye yönlendirmeyeceğim diye kırk takla atıyor. Hasta oldum doktora koşayım durumu da yok, bir randevu alıp en az bir hafta usul usul bekliyorsunuz pratisyen hekiminizi görmek için. E normal zamanda sistem bu olunca, coronada da olaylar patlak verdi. İnsanlar doktora gitmediler, doktorlar griptir geçer dediler yayıldıkça yayıldı. Hükümet bir şey olmaz mantığı ile okulları son raddeye kadar kapatmadı. İş ciddiye binip vaka sayıları 1000’leri bulunca insanlar hükümet gerekli önlemleri alsın diye imza toplamaya başladılar.

Hollanda’nın Sağlık Sistemi Yetersiz!

En kötüsü de risk grubunda olmayan hiç kimseye test yapılmadı. Evde 40 derece yatan arkadaşım vardı telefonla aradı doktor gelmeyin evinizde yatın dedi. E hani test?

Küçük çocuklara, gençlere asla test yapmadılar. Sizler risk grubunda değilsiniz evinizde yatın, geçmesini bekleyin dediler. Dolayısıyla sayıların açıkladıklarından çok çok çok daha fazla olduğundan herkes emindi. Zaten sonradan Sağlık Bakanlığı tarafından belirtilenden 6 kat fazla hasta olduğunu düşünüyoruz diye açıklama yapıldı.

Test yapılmadığı için de bu insanlar taşımaya, yaymaya devam etti ne yazık ki. Hollanda’nın diğer ülkelere (özellikle de İtalya’ya) bakıp feyz aldığını düşünmüyorum, sonuçlar onlar için çok üzücü olacak. Şimdi şimdi işleri ciddiye alıp önlemler almaya başladılar ama, olası bir İtalya tekrarında sağlık sistemlerinin, hastanelerinin, sağlık çalışanlarının yeterli olabileceğini düşünmüyorum ne yazık ki.

Bu durumda 900 öğrenci İtalya’ya kayağa gitti

-Özellikle sağlık sistemiyle ilgili verdiğiniz bilgiler çok önemli. Ne büyük bir sıkıntı olduğunu ve maalesef kolay kolay çözülemeyeceğini gösteriyor. Peki, son zamanları da düşünürsek, yerel ve ulusal yönetimler nasıl tedbirler aldı. Bazı fotoğraf gördük. Örneğin, otobüslere ön kapıdan binmek yasaklanmış. Başka neler yapılıyor?

İlk önce hayat devam ederken sadece üniversiteleri kapattılar ve alel acele online eğitime geçildi. Diğer her şey aynen devam ediyordu. Bazı bilinçli işverenler hemen işlerini home office olacak şekilde ayarladılar. Otobüslere ön kapıdan binmek, cafelerin ve iş yerlerinin kapatılması, ilkokul ve liselerin kapatılması gibi önlemler ne yazık ki iş işten geçerken alındı, bu sırada vaka sayısı çoktan binlere ulaşmıştı. Şuan her şey kapalı ama gördüğüm kadarıyla insanlar sokağa çıkmaya devam ediyor, çok büyük bir karantina durumu söz konusu değil hala.

Size durumun ciddiye alınmamasını şöyle anlatayım: Groningen’de 900 öğrenci Kuzey İtalya’ya kayak yapmaya gitti. Bu esnada İtalya ile sınırlar kapanmamıştı fakat çoktan İtalya’da corona durumu patlamıştı ve kötüye gidiyordu. Bunu bile bile bu geziyi erteleme gereği duymadılar. Bu durum basına yansıyıp olay olunca da önlem olarak bir gün önce uçak yerine otobüslerle dönme kararı aldılar. Bu öğrencilere de yalnızca evlerinde 14 gün kalmaları tembihlendi.

GÜNCELLEME: Mart’ın son haftasında Hollanda’da yeni önlemler almaya başladılar. Kimse kimseye 1.5 metreden fazla yaklaşmıyor. Toplanma durumunda 400 euro ceza veriyorlar ve tüm toplu etkinliklerin hepsi 1 Haziran’a kadar tamamen yasaklandı.

İnsanlara saf alkol satmaya başladılar

-Çok kritik şeyler yaşanmış… Çok kötü hatalar yapılmış, dehşet içerisinde okuyoruz. Peki şuanda marketlerde durum ne? Maske ve hijyen malzemeleri bulabiliyor musunuz? Gıda konusunda bir sıkıntı var mı?

Ben çok çok uzun zaman önce daha sadece Çin’de vaka varken ve Hollanda’da bir vaka bile yokken Almanya’ya seyahat edeceğim için kendime maske ve el dezenfektanı bakmıştım. Maske hiçbir şekilde bulamamıştım koca şehirde daha o zamanlarda bile. Fakat dezenfektanlar vardı. Avrupa’da olaylar patlamaya başlayınca dezenfektanlar da tamamen bitti. Benim dönmeme yakın Groningen’de 2 vaka var deniliyordu ve marketlerde ekmek tuvalet kağıdı gibi sık lazım olan ürünler kalmamaya başlamıştı. İnsanlar bol bol almaya, stok yapmaya baslamışlardı. Ama bunlar yenilendiği için çok büyük bir sorun arz etmiyordu. Şehirde hiç dezenfektan olmadığı için saf alkol satmaya başladılar ve her kişiye yalnızca 2 şişe olacak şekilde satışını kısıtladılar, insanlar kendi dezenfektanını yapabilsin diye.

Yani ben dönerken olaylar ciddileşmeye başlamıştı. Normalde Avrupa’da daha basit ve reçete gerektirmeyen ilaçlar marketlerde satılıyor. Ama multivitaminler, ateş ölçerler ve paracetamol gibi sıklıkla grip için kullanılan ilaçlar da marketlerde tükenmişti.

-Gerçekten o kadar inanılmaz bilgiler veriyorsunuz ki, hayretler içerisindeyiz…

Ne yazık ki durum buydu, orada da ne olacak ne bitecek bilmiyorum ama umarım çok çok kötü vurmaz.

-Umarız herkesin aklı başına gelmiştir diyelim… Peki bir daha ne zaman Hollanda’ya dönmeyi düşünüyorsunuz?

İnanın şuan orası çok muamma, okulum bu akademik sene boyunca online eğitime döndü. Dolayısıyla Eylül’e kadar dönmek zorunluluğum yok, fakat durumlar ne olacak neyi gösterecek bilmediğim için kesin bir şey de diyemiyorum

-Peki, tüm bu konuşmalarımıza eklemek istedikleriniz var mı? En önemlisi size göre biz Türkiye’de nasıl gidiyoruz? Ne yaparsak daha etkili olur?

Evet, öncelikle beni dinlediğiniz için çok teşekkür ederim. Eklemek istediğim tek şey şu, bütün sağlık çalışanları, pandemi konusunda araştırma yapan uzmanlar bas bas bağırıyorken, önümüzde İtalya gibi bir örnek varken artık yapmamız gereken şey çok belli: sosyal mesafe. Tek yapacağımız şey evde kalmak, bir süre zorunlu olmadıkça dışarıya çıkmamak, çıkmamız gerekiyorsa tüm önlemleri alıp öyle çıkmak, insanlarla aramıza mesafe koymak. Çünkü ancak bu şekilde vaka sayısının bu hızla ilerlemesini engelleyebiliriz ve bu salgın yayılsa bile hastanelerimizin kapasitesinin, sağlık çalışanlarımızın yetebileceği bir hızda ilerlemesini sağlayabiliriz.

Çok teşekkürler bu düşüncelerimi paylaşmama olanak sağladığınız için.

-Çok önemli mesajlar verdiniz. Çok değerli dersler çıkardık, okuyucularımızın da çıkaracağını düşünüyoruz. Bizi bilgilendirdiğiniz için çok teşekkür ederiz, 14 günlük süreci tamamladığınızda tekrar halinizi hatırınızı mutlulukla sormayı diliyoruz. Kendinize dikkat edin😊

SON SÖZ

Nasıl ki doğru uygulamaları kendimize örnek alıyorsak, kötü örneklerden de dersler çıkarmak zorundayız. Bu bakımdan Hollanda, yapmadıklarıyla, yapamadıklarıyla ve geç de olsa yaptıklarıyla bize örnek oldu. İki değerli arkadaşımızın  aktardıkları bize çok şey öğretti. Umarız ve dileriz bu röportajlar amacına ulaşır…

Yaptığımız onlarca röportaj içerisinden okumanızı önerdiklerimizi burada bulabilirsiniz:

İsveç’te Corona: İsveç yeterince tedbir alamadı mı? Türkiye’de yurt karantinası nasıl oluyor?
İngiltere’de Corona: Sürü bağışıklığı stratejisi işe yaradı mı? Yoksa yaşlılar ölüme mi terk edildi…
Avustralya’da Corona: Güney Yarım Küre’de, sıcakların içerisinde, salgın etkili mi? Ülke KOBİ’lere nasıl sahip çıktı?

Yazan:

yolumuzunustu

Yazmak için değil; daha güzelini yaşatmak için yazıyoruz!